24 Ekim 2016 Pazartesi

HEYYY AŞK !...




 Günlerden aşk mı ? Şimdi diyeceklerin kafamda uğulduyor.Evet evet tam da öyle ...Ben iflah olmaz bir aşığım. Şimdi uzmanlara göre bu durum birkaç  farklı açıdan yorumlanabilir. Tabii sen bunlara inanabilirsin.Ben kendi durumumu sana açıklayayım. Pragmatizim akımı ortaya çıkmadan önce insanlar aşkdan , kara sevdadan ölebilirlermiş. Bunun için birçok tedavi yöntemi bulunduğunun ve işe yaradığı düşünülebiliyor.Tabii aslında bunlar tamamen kafamızda  inançlarımız. Gerçek şu ki;
Pragmatizimle birlikte insanlara fayda getirecek herşeyin mubah olduğu inancı işlenmiş.Bu inanç doğrultusunda ,acı veren iklim ve küresel şartlara uygun olmayan ilişki durumlarını bu düzlemde işlemişler.Yani aslında duyguları kandırma yöntemi,bu durumda insanı rahatlatan bir yöntem olmaya başlayınca kara sevda duygusunun üstü örtülmüş.Bana acı veren , beni sevmeyen adamı ben niye seveyim yanılgısı oluşmuş.İşte tam bur da aslında bu yapay bir duygu biçimi.Gerçek duygumuz ,duyulan aşk istemekle gerçekleşen bir duygu biçimi değildir.O yüzden aşk kelimesi de tam bu yüzden 3 harftir.:) anladın sen onu bence.Aşk bizim belirlediğimiz tercih ettiğimiz bir durum değildir. Takıntı hiç değildir.Aşk tarafını seçer ,uçlarda gezmeyi sever,hep bir düşecek misin korkusu yaratır içimizde,Normal bir insan ömründe insan sadece bir kere aşık olabilir ve bu tercih edilebilir bir durum değildir. Siz diğer tüm ilişki biçimlerine farklı tamlamalar yapabilirsiniz.Hep aynı adamı sevebilmenin hayalini kurarız biz iyi kızlar...Şimdi aşk belki yanlış adamın üstünde gittin durdun bilemem ,oda onun  kendine vereceği hesap.

17 Mart 2016 Perşembe

düş ..





      Zaman çok hızlı aksa da ben hep aynı yerdeyim. Büyüdüm değiştim artık diyorum.Acılar insanı büyütürmüş diyorum. Düşünmek istemiyor,hissetmekse hiç istemiyorum.Bir tek senden kaçamadığım yer rüyalarım.Hep aynı soru sana; neden? neden bunu hakkedecek ne yaptım sana ? diye ve ben kan ter içinde uyanıyorum.Sonra o gün seninle yol da yürürken karşımıza çıkan çınar ağacı aklıma geliyor.Kaç yaşındadır diye konuşurken ,Kulağını dayayıp soruyorsun; Hımm 150 yıllık diyor.Bense kahkahalar atıyorum.Ağaçlı yolda yürüyoruz senle ,gene en güzel günlerimizden biriydi.Ne oldu ki bize ben mi çok sevemedim.Sana hissettiremedim mi sevgi mi? Hani insan çok severse her şey değişebilirdi ?Hepsi mi yalandı? Sonra hatırlıyorum;yakamozlu bir geceydi ,tekne de denize karşı oturmuştuk,sen bana şiirler okuyordun,Nazım 'ın şiiri miydi o?

Denizin üstünde ala bulut 
yüzünde gümüş gemi 
içinde sarı balık 
dibinde mavi yosun 
kıyıda bir çıplak adam 
durmuş düşünür. 

Bulut mu olsam, 
gemi mi yoksa? 
Balık mı olsam, 
yosun mu yoksa? .. 
Ne o, ne o, ne o. 
Deniz olunmalı, oğlum, 
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.

Hatırladın mı?  Sonra deli bir dalga çıkmıştı hani sen elimi sıkı sıkı tutmuştun, düşmeyeyim diye...


Sonra bir gün hani bana sormuştun Ümit Yaşar Oğuzcan şiirilerini okur musun diye? Bir şiirini okumuştun ..Hatırladın mı? 


Gene günlerden bir gün ben deli aşık... beni çok mu seviyorsun demiştin hani? Ben de kızmıştım sana hala nasıl inanmazsın sevgime diye..Ben seni çok sevemedim mi? Ne oldu bilemedim neyi kaçırdım.Bu kadar masum bir şeyi nasıl bu hale getirdik anlayamadım ?

Ben her gece düşlerimde bu soruyla uyanıyorum.Peki sen ?Sen mutlu musun ? Bu kadar bencil olmayı ne ara başardın? Hani sevgi her şeyi değiştirirdi ? Çok mu sevemedim seni ben? Özlemin çok ağır basıyor bazen kızgınlığımı bile...Bu kadar çok üzmek zorunda mıydın beni bilemedim ki?  Bilemedim ki ben sevmeyi mi  başaramadım, demek ki hiç sevilmemiş biri olarak ..Şimdi bir hiç gibi kaldım sevgisiz ,duygusuz,kendime kızgınlıklarımla,kaçıp gideceğim unutacağım diyorum.İnsan gidince kendini de götürüyor ama ben kendimden bu sevgiden nasıl kaçabilirim ki ? Başkaları nasıl yapıyor bilmiyorum ? Çaresiz bıraktın beni.Kolumu kanadımı kırdın.Bu kadar mı kötüydüm bilemedim ki.