27 Aralık 2011 Salı

Yeni yıl ağacı

Eskiden yeni yıl kartları vardı.Heyecanlanırdım kartları görünce..Sonra bir yılbaşı arifesi annemi Kadıköy deki sürekli gittiğim kitapçıya götürdüm.Dedim ki; Bak anne hep soruyordun ya bu kadar vakit zamanın nerede geçiyor diye..işte bu kitapçıda hepsine gereken ihtimamı gösteriyorum,sonra hangisini alacağıma karar veremiyorum.Çünkü harçlığım hepsine yetmiyor.Bu durum daha da kararsız kalmama neden oluyor demiştim.Şaşkın ve anlamsızca gülümsedi.Dedim hadi sana yeni yıl kartı alayım hatıra annemde uzunca baktı.Dedi ki bu çam ağaçları olan olsun..Mutlu oldum hemen aldım kartı.Eve döndüğümüzde vitrinin en güzel noktasına koymuştuk.Yıllar geçti.Ben hiçbir şey olamadım.Hala anlamadıkları ve onlara saçma gelen bir işte çalışıyorum.Bunun için üzülüyorlar biliyorum.Ama bunun tek nedeni de onlar işin ilginç yanı.Artık elektronik posta var. Her şey iki dakikada oluyor.Çok emek harcamadan olduğundan sizde çok anlamıyorsunuz kart attığınız.Dolayısıyla gülümsemeniz de saniyelik oluyor:)Ben o kartı hala saklıyorum.Bazen diyorum ki bu kadar hassas olmam bundan mı? Neden bende herkes gibi unutamıyorum? Neden sevdiklerime çok değer veriyorum? Neden hep sorun çözen yapıcı ben oluyorum? Üzgünüm..hemde çok.Yanlış yollara girdim.Yanlış insanları sevdim.Ve yanlış adama aşığım...İyi dilekler dilemeyeceğim.Gözlerimi kapatıp ecelime yalvaracağım bir an önce gel diye..Beni muhtaç etme kimseye aniden gel ve al beni diyeceğim..Dünyadaki her iyi insanın mutlu olması için dua edeceğim.Kötülerinde doğru yolu bulması için dua edeceğim.Mutlu yıllar iyi dünya insanları...

21 Aralık 2011 Çarşamba

ACI

Canım yanıyor hemde çok kötü.İçim dağılıyor..Tutamıyorum gözyaşlarımı..Ne zormuş seni unutmaya çalışmak..Ne kadar acıymış seni sevmeyen birini sevmek..Ne zalimmiş bu dünya..Her şey tam kuralına göre çalışırken ne kuralsızlıkmış bu aşk.. İnsanlar kötü ve hain hemde çok..Huzur istiyorum Allah'ım........

9 Kasım 2011 Çarşamba

ŞAHANE HATALAR...

ŞAHANE HATALAR, kitabı görür görmez vuruldum ismine.Sonra açtım baktım.Benim Ortaokulda bir Türkçe öğretmenim vardı.Adı HATİCE CEVİZOĞLU bana kitap okumayı ,edebiyatı. edebiyatın tam olarak ne olduğunu öğreten hayatımdaki en önemli kişi..Bana kitaplar verirdi.Sonlarını kendim seçtiğim,gene de sorardım başa dönüp eğer onu tercih etmesem sonum ne olacaktı diye?Dolayısıyla bu sayede tüm kitabı okur,tarifsiz bir keyif alırdım.Ah öğretmenim,sen ne güzel şeyler kattın hayatıma..Ama işte böyle şahane öğretmenler bir daha hiç çıkmadı karşıma..Ne çok hatalar yaptım ben.Sana layık bir öğrenci olamadım ben. İstediğim hiç bir hayalimi gerçekleştiremedim.Hiçbir sapa balta bile olamadım.Hala bunun için suçluyorum kendimi..En çok da dişlerimi sıkıyorum.Ne var biliyor musunuz ? Bu benim düşlediğim hayat değil ya da bu hayat benim değil..Şimdilerde ise saçma sapan dünya işleriyle çok meşgulüm öyle ki düşünmeme fırsat vermesini hiç istemiyorum. Her şeyden çok ..çok yalnızım öğretmenim..Şahane Hatalarım var benim.Benim olmayan dünyam da..

22 Ekim 2011 Cumartesi

HİÇ KİMSE

Bazen insan silmeyi bilmeli.Aslında öyle değil böyledir demekten vazgeçmeli,demeli ki kendine; boş ver hak etseydi yanında olurdu.Gösterdiğin inceliği ve sadakati karşı taraftan beklememek gerekirmiş.İnsan evladı 10 senede geçse üstünden anlamazmış.Anlayamazmış karşısındakinin ne kadar ona karşı kırılgan olabileceğini..Kendisinin onun için ne kadar önemli olduğunu anlayamazmış..Hayatını önüne serse de o sadece üstünden geçmeyi bilirmiş.Anlayamazmış.Sonra bir anda Hiç kimse oluverirlermiş.HİÇ KİMSE...

23 Eylül 2011 Cuma

Son sınır..

Günlerim zor geçiyor.Hep bir sınavdan mı geçer insanoğlu? Dur biraz nefes al.İnsan evladıyız biz de değil mi? Söylenen onca şey.Sadece birini düşünmek için değil.Kendi vicdanlarını rahatlatma çabaları insanların.bir de bu duruma beni alet etmeleri yeterince asabımı bozmakta...Yeni bir başlangıç dedim oh çok şükür ..Yoo efendim,kim ne dedi yok öyleydi şöyle oldu..Sıkıldım yoruldum.Beni rahat bırak biraz hayat ..Nefes almakta güçlük çekiyorum.Sanki onca şey aynı anda sözleşip bir anda ortaya çıkmak zorunda.İyi niyetimin son sınırlarındayım.Şeytan aklımı çeliyor kötülük yapmam için.Yani tüm emeklerim bu zaman kadar karşılıksız çıkmış olması yetmezmiş gibi.Özrü kabahatinden büyük insanlar varmış hep çevremde.Sabır diliyorum...

11 Eylül 2011 Pazar

Hayat sana teşekkür ederim..

Söylenecek çok söz var aslında...Karşındaki seni anlamak istemedikten sonra ya da bilerek anlamaya çalışmadıktan sonra..Neye? Kime göre?Bu yaşadığım duygular?Bu seçimleri ben mi yapıyorum?Sorgu..sorgu..sorgu...Aslında sadece iyi bir boşverci değilim.Sevdiğim insanların söylediği herşeyi anlamaya çalışıp kafa yormamam gerekmiş bunu yeni farkettim.Sadece anlamlar yüklemeye çalışan ben.Gerek yok aslında seninde beni anlamana.. Arkanı dönüp söylenmekte haklısın belki de..Böyle bir zamanda seninde bana hassasiyet göstermeni bekleyemem..Senin de benim gibi sevmeni beklemedim hatta o yüzden bu kadar kolay oldu sana hayatımda yer açmak..Suçlamamk için belki de nasıl olsa oda sevmemişti beni..Tamam.Bunu anladımda.Yanımda ol istedim genede.Kaçıp gitme yalanda olsa omuzunu uzat bana istedim..Tüm iyi niyetlerim kötü niyetliler tarafından bu kadar ayaklar altındayken yoldaş ol bana istedim haftalarca ..Aslında hiçbirşey yaralamdı beni gene senin yokluğun kadar..Ne insanların ahkam kesmesi,ne sevdiklerimin göstermiş olduğum cesaretimden dolayı beni yerle bir etmeye çalışması kadar..Hani bir söz var ya,Denedin yenildin,Denedin yenildin,Olsun gene dene daha iyi yenil! nükteli ama bin tane anlam yüklü..Hiç kimseden bu durumu düzeltmesini beklemiyorum Yar'adandan başka..Kimseyi de suçlamıyorum çünkü bilmiyorlar,yaşamıyorlar, önemsemiyorlar,bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılar.Ama sen,sen benim herşeyim biliyorum öyle değilsin,içinde bir yerlerde bunu düzeltme çaban ve iyi niyetin hep var hayat bana bunu fısıldıyor...Sevmek için yanlış adam olsanda benim için ,iyi bir yoldaş olacağını düşünürdüm hep...

12 Ağustos 2011 Cuma

Herşeyi Bilen Adamın Arkadaşına..




Sana-

Öyle doluyum ki tek sığınağım sensin gibi..Aynen öyle benim arkadaşım,sırdaşım, herşeyim ol istiyorum.Biliyorum çok şey istiyorum.Tabii bunu seninde istemen gerekiyor.İnsan en sevdiğine anlatır tüm gizli saklı köşelerini..Sen benim içimi ferahlatıyorsun.Hani o portakal çiçeklerinin ilk açma aşamasında ki tazeliğinin kokusu gibi. Beni ferahlatıyor.Tabii bunları yapmak isterken seni ne kadar sıktığım ve yorduğumu düşünüyorum.Keşke o da beni hissetse diyorum.Tabi ki sevdiğim değer verdiğim kişiye hep hoşa gidecek anlamlı mutlu şeyler anlatmak isterdim. Hatta seni çok mutlu etmek isterdim.Biliyorum ki ne yazık ki seni hiç mutlu edemeyeceğim.Hatta belki üzüyorum varlığımla.Aslında deniyorum sensiz olmayı başarmaya çalışıyorum.Olmuyor.Yerini doldursunlar diye başka kişilerle arkadaş olmaya çalıuşıyorum.Olmuyor.Çünkü hep seni arıyorum.Sen dışında herşey anlamsız ve yapmacık geliyor.Aslında o karenin içindeki ben değilim diye düşünüyorum.Senden önce sevdiğim yaptığım herşey boşmuş aslında varlığın çok ağır hayatımda .Kendime çok acı çektirdim seni silip atmak için ama olmuyor.Sonra diyorum ki ne olur yanımda olsa da ara sıra huzur bulsam biraz.Çok hata yapıyorum.Aman ne bileyim şurda yanında değersiz bir eşya gibi düşün ama yanı başında olayım istiyorum.Ne olur bunu çok görme bana.İnan seni unutmak için herşeyi yaptım.Bu sadece bana eziyet oldu.Başka hiçbirşey değil.O kadar sensizim ki..Yapttığım onca saçma şey düşünüyorumda
hayatında bir şekilde yer alma çabası .Sadece acizliğim.Beni affet .Ama ne olur sende beni anlamaya çalış biraz.Biliyorum seni istemek gibi bir benciliğim olamaz benim.Ama bende insanım şaşırıyorum her beşer gibi bazen.Birini akılalmaz bir şekilde sevmenin çılgınlığı içindeyim sadece.Duygularıma ket vurmayı öğreniyorum.Sende çok yardımcı oluyorsun gerçi.Ama ne yapsamda sen benim değişmeyen tek gerçeğimsin.

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Yolculuk Bodrum..




Neden Bodrum'mu?Bilemiyorum ama gittiğim onca şehirdense orası daha çok benim gibi..Yabacılık hissetmiyorum nedense..Bu kadar kırgınlığımı bir tek o çeker diye düşünüyorum.Bana unutursun istiyorum kırgınlıklarımı,kızgınlıklarımı..Kendimi aramaya gidiyorum..Yokluğunla başa çıkamıyorum..Hele ki umursamazlığın hücrelerimi parça parça ediyor bir bilse..Tutuyorum kendimi hızlı giden bir otmobilin frenine basılmış gibi ..Sürekli freni sonuna kadar basıyorum fakat artık tutamıyorum..İçimi acıtıyor ve anlamıyor bunun ne demek olduğunu..Bende sildim,silebildim mi bilmiyorum.Mümkün mü bilmiyorum..Unuttur bunu bana..Yanındayım sabaha..

29 Mayıs 2011 Pazar

Siyah Hüzün..


Bitip tükenmeyen umutlarımın yanında yaşadığım ve üzüldüğüm onca şey artık beni anlamsız biri haline getiriyor.çünkü bu kadarıda fazla hadi canım sadece filmlerde olur bu tarz saçmalıklar..Maaşallah hepsi hayatımın saçma sapan yerlerinde fırlayıp beni deli etmeyi başarıyor. Farkediyorum ki ben ne kadar özenli ve titiz olmaya çalışırsam sonunda bu özveri ve emeğimin karşılğını hiç hakketmediğim sonuçlarla ödüyorum. Sorun bende sanırım oluşum hata olabilir mesela ..Bunu kabul edip hiç mücadele filan etmemeliyim..Herşey bir yana annemin bizi korkutması ona aldığım anneler günü hediyesini ancak hastaneden çıktıktan sonra verebildim.O kadar yalnız hissettim ki ve yapacak tek şey yok .Aslında sadece oturup dua ettim.Lütfen benim hiç yakınım ölmedi.Ben hiç görmedim.Ne olur bunu yapma bana .Daha ben hiç büyümedim ki...ben gene eve geç geleceğim ve o beni arayacak bende sadece nazımın tek geçtiği anneciğime şımarıklıklar yapacağım.Ama doktorla öyle demedi hayata dönse bile ya felçli ya da.. dedi kahrolduk.Hani annem o otoriter kadın,dağ gibi kadın,bakışlarıyla beni hizaya sokan kadın ,tüm zorluklar karşısında bir çözüm yolu bulan kadın başka birinden mi bahsediliyordu acaba yoksa birden bire başka bir hayatta mıydım?Neyse ki Allah'ım bir mucize oldu ve onu bize yada bizi ona bağışladı.Binlerce şükürler olsun..Allah'ım lütfen bana kimsenin acısını yaşatma ve gösterme.

Yaşadığım onca şeyden sonra hayatımı sorgulamaya başladım sanki az sorguluyomuşum gibi..Nerdeyim? Nereye gidiyorum? Hiçbir amacım hiçbir rota bulamamışım..Kendimi hiç sevmemişim farkettim ki..ben kendimi sevmezken kimse de beni sevmemiş ..Hep sever gibi durmuş ordan sadece bakmış ama yokmuş.

14 Şubat 2011 Pazartesi

yeni bir umut..


Güzel bir gün olsa gerek bugün..Peygamber efendimiz'in doğum günü,sevgililer günü (sevgilisi olamayan benim),beklediğim telefon gelir..Umudumu kesdiğim bir anda..Bak yeniden başla der gibi..Sil herşeyi baştan başla der gibi..Sahi yapabilir miyim?Yeni bir sayfa açıp yeni bir hayat mümkün müdür ? Yoksa sadece masallalarda mı olur? Bunların hepsi sandığınız gibi bir sevgili değil..yeni bir iş için..Ha o defterin bir yenisi olamayacak..

24 Ocak 2011 Pazartesi

YAŞ..


Son demler bunlar artık.Doğum günleri hep sancılı geçer benim için.Beklediğin bir türlü gelmez.Sen sadece mevcut durumla mutlu olmaya çalışırsın.Ayrıca neden mutlu olacaksam yaşlandığım için mi?Neyse artık melankoli yok.Çıkalım bu ağır deprosyondan.Kendim için parmağımı bile oynatmayan ben,hayata geri dönmeye karar verdim.Anladım.Bitmiyor acılar hayat acımasızca geçiyor.Her geçen gün kan kaybediyorum.Çıkarıyorum hayatımdan tüm eksileri..Kendim için birşeyler yapma vakti artık.Geçmişi siliyorum.Yeni doğan güne merhaba, merhaba parçalı bulutlu gökyüzü.Şimdi diyorum ki herşey güzel olacak hoş geldin yeni yaşım..

10 Ocak 2011 Pazartesi

YENİ BİR YIL


Yeni bir yıl,yeni bir yaş beraberinde bu konuyla ilgili hiçbişrşey yazmak istemedim aslında.Artık bir heyecan yada güzel şeylerin olmasını dileyeceğim hiçbir nedenim yok.Bir insan sadece ölümü diler mi üzgünüm ama içimden geçen tek dilek bu.Nasıl olur da insan herşeyden uzaklaşır sadece kendine kalmak ister.Kalbimin ağrısı geçmiyor işte.İstemiyorum böyle yaşamak.Mutlu olmak birçok şey yapabilmek ama olmuyor eskisi gibi hiçbirşey.Kimseye güvenmek istemiyorum.Tekrar canımın acımasını istemiyorum.Tamam belki şimdi korkaklık dersin ama böyle işte.Bunu değiştiremiyorum ne yaptıysam.Sadece derin bir uykuya dalmalıyım.